MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

AYET VE SURE TEFSİRİ

<< 2876 >>

141- "içlerinden Sadakalar Konusunda Sana Dil Uzatanlar da Var"[Tevbe 58] ayeti

 

1. Ebu Said el-Hudri

 

- - (-)

21541 (1)- Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimet mallarını taksim ederken Zul-Huvaysira et-Temimi geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Adilane bir şekilde paylaştır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yazık sana! Ben adil olmayacaksam kim olacak!'' karşılığını verince, Ömer b. el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü! Bana izin ver de şunun boynunu vurayım!" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise şöyle buyurdu: ''Onu bırak. Bunun öyle arkadaşları var ki biriniz onlardan birinin namazını gördüğü zaman kendi namazını değersiz bulur. Onun orucunu gördüğü zaman kendi orucunu değersiz bulur. Ancak akım hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkarlar. Ok hedefe öyle bir hızlı girip çıkmıştır ki oku atan kişi okun tüyüne bakar kandan bir iz bulamazı yontulmamış kısımlarına bakar bir şey bulamazı demirine bakar bir şey bulamazı gövdesine bakar bir şey bulamaz. Bunlar da dine öyle girip çıkarlar. Bunların lideri, kolunun ucu (veya göğüsleri) kadın göğsü gibi veya sallanan bir et parçası gibi duran siyah bir adamdır. İnsanların ayrılığa düştükleri bir zamanda ortalığa çıkarlar. '' "İçlerinden sadakalar konusunda sana dil uzatanlar da var. Kendilerine ondan bir pay verilirse, hoşnut olurlar. Eğer kendilerine ondan bir pay verilmezse, hemen kızarlar"[Tevbe 58] ayeti de bunlar hakkında nazil oldu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (9/21) ve Müslim 21744 (1064) rivayet ettiler.

 

 

 

21542 (2)- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimet mallarını taksim ederken Temim oğullarından Zul-Huvaysira geldi ve: "Ey Muhammed! Adil ol! Vallahi! Bugün adilolmadın" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: ''Benden sonra size karşı benden daha adilini bulamazsıltız'' buyurunca, Ömer b. el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü! Bana izin ver de şunun boynunu vurayım!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise şöyle buyurdu: ''Hayır. Bunun öyle arkadaşları var ki biriniz onlardan birinin namazını gördüğü zaman kendi namazını değersiz bulur. Onun oruamu gördüğü zaman kendi orucunu değersiz bulur. Ancak okun hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkarlar. Ok hedefe öyle bir hızlı girip çıkmıştır ki oku atan kişi okun tüyüne bakar kandan bir iz bulamaz. Bunların alameti, başlarındaki adamın bir kolunun et parçası gibi veya kadın göğsü gibi sallanmasıdır. Bunlar insanlardan iki fırkaya karşı çıkarlar. Bunları, Allah katında daha üstün olan topluluk öldürür. '' Ebu Said der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle dediğine şahidim! Ali de onlarla savaşırken ben de onunla birlikteydim ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vasıflarını anlattığı gibi bir adam yanına getirildi."

 

[Sahih]

 

 

 

21543 (3)- Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeminde mübalağa ettiği zaman: ''Ebu'l-Kasım'ın canı elinde olana yemin ederim ki, hayır'' derdi. Bir gün bu şekilde yemin ederek şöyle buyurdu: ''Ümmetimden öyle bir topluluk çıkacak ki, onların amelini gördüğünüz zaman kendi amelinizi değersiz bulur. Onlar Kur'an okurları ama okudukları boğazlarından aşağı geçmez. Bunları okun hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi dine öyle girip çıkarlar. '' Sahabe: "Bunların sayesinde bilineceği bir alamet var mı?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onların arasında kollarından veya göğsünden tanınacağı bir adam vardır ve onları başlarını tıraş ederler'' cevabını verdi.

Ebu Said der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından yirmi veya daha fazla kişinin bana bildirdiğine göre Hz. Ali onları öldürmekle görevlendirilmiştir. Ravi der ki: Ebu Said yaşlandıktan sonra elleri titrerken kendisini gördüm. Şöyle diyordu: "Onlarla savaşmak, benim için aynı sayıda Türkle savaşmaktan daha helaldir" diyordu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Yemin kısmını Ebu Davud (3264) ve tamamını İbn Ebi Şeybe (15/305) rivayet ettiler.

 

 

 

21544 (4)- Yezid el-Fakir der ki: Ebu Said el-Hudri'ye: "Aramızda Kur'an'ı en iyi okuyanlarımız, en çok namaz kılanımız, akrabayı en çok gözetenimiz ve en çok oruç tutanımız bize karşı kılıçlarıyla çıktılar" dedim. Ebu Said şöyle karşılık verdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: ''Bir topluluk çıkacak, Kur'an okuyacaklar, ama okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek. Bunları okun hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkacaklar. ''

 

[Hasen]

 

 

 

21545 (5)- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğu tarafından bir topluluk çıkacak, Kur'an okuyacakları ama okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek. Bunları okun hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi dine öyle girip çıkacaklar. Ok yerine dönmedikçe dine dönmeyecekler. '' Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Onların alameti nedir?" diye sorulunca: ''Onların alameti, saçlarını kazımaları ve tabaklanmış deriden yapılmış ayakkabıları giymeleridir'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (7562) rivayet etti.

 

 

 

21546 (6)- Ebu Said el-Hudri der ki: Hz. Ali Yemen'deyken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e toprağı içinde az bir miktar altın göndermişti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu; Mücaşi' oğularından olan Akra' b. Habis el-Hanzali, Uyeyne b. Bedr el-Fezari, Kilab oğullarından olan Alkame b. Ulase el-Amiri ve Nebhan oğullarından olan Zeyd el-Hayru't-Tai arasında taksim etti. Kureyşliler ve Ensar buna kızıp: "Necd ahalisinin ileri gelenlerine verip bizi bırak! yor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onları (İslamla) ısındırmak için veriyorum'' buyurdu. Bu sırada çukur gözlü, sık sakallı, elmacık kemikleri çıkık ve saçlarını kazımış olan bir adam gelip: "Ey Muhammed! Allah'tan kork!" deyince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben isyan edersem Allah'a kim itaat eder? Allah bana yeryüzünde yaşayanlar hakkında güvenirken siz nasıl olur da bana güvenmezsiniz?'' buyurdu. Oradakilerden bir adam, bu kişiyi öldürmek için izin isteyince -ki zanedersem bu kişi Halid b. el-Velid idi- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona engeloldu. Adam arkasını dönüp gidince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bu adamın soyundan bir topluluk çıkacak, Kur'an okuyacaklar, ama okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek. Okun hedefin bir yanından girip diğer yanından çıkması gibi bunlar da dine öyle girip çıkacaklar. Bunlar putperestleri bırakıp Müslümanları öldürecekler. Eğer ben onlara yetişirsem Ad kavminin öldürüldüğü gibi onları öldürürüm.''

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (3344, 4667, 4351, 7432), Müslim (2415-8), Ebu Davud (4764) ve Nesai (5/87) rivayet ettiler.

 

 

 

21547 (7)- Aynı hadis başka bir kanalla: "Ebu Said el-Hudri der ki: Hz. Ali, Yemen'deyken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e toprağı içinde az bir miktar altın göndermişti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu; Mücaşi' oğularından olan Akra' b. Habis el-Hanzali, Uyeyne b. Bedr el-Fezari, Kilab oğullarından olan Alkame b. Ulase el-Amiri ve Nebhan oğullarından olan Zeyd el-Hayru't- Tai arasında taksim etti" şeklinde başlayarak rivayet edilmiştir.

 

[Sahih]